Art Psikoloji
Dünyanın bu en derin sorunlarından birine yaklaşırken, bağımlı birey olarak hayatına devam eden ve bunun farkında olmayan insanların yaşadıkları bağımlılığın ne olduğunu irdelemek doğru olacaktır. Genel terim itibariyle bağımlılık bir nesneye veya bir kişiye karşı duyulan önlenemez istek anlamını taşır. Buna karşın günümüzde bağımlılık terimi daha geniş bir kapsamda incelenir. Özgürlüğün tam karşıtı olan bağımlılık, insanın kendi iradesinin dışına çıkmasıdır.
Bağımlılık genelde bağımlı birey tarafından kabul edilen bir durum değildir. Birçok bağımlı kendi bağımlılığını fark etmeden uzun zaman önce bağımlı hale gelmiştir ve içine girdiği bağımlılık süreci yavaş ilerlediğinden yaşamakta olduğu durumu normal karşılar. Spesifik olarak bir nesneye duyulan tutku zamanla yerini bağımlılığa bırakır.
Sigara ve alkol başlangıçta masum birer davranış gibi görünmesine karşın ilerleyen zamanlarda artık yardım almadan terk edilmesi oldukça zor bir bağımlılığa neden olmaktadır. Yalnızlık yaşayan bir insanın geçmişe olan özlemi de giderek derinleşebilir ve ileriye bakmasını imkansız hale getirebilir. Ya da kaybettiği bir sevdiğinin yasını tutarken farkında olmadan yasa bağımlı kalarak kendi mutluluğunu engelleyebilir. Moral bozukluğu nedeniyle yatıştırıcı kullanmaya başlayan bir kişi ileride kolaylıkla uyuşturucu kullanma dürtüsü yaşayacaktır ve kesinlikle kullanılan doz sürekli artış gösterecektir. Doyumsuzluk, sürekli istek, huzursuzluk, sabırsızlık ve bitmek bilmeyen boşluk hissiniz varsa bağımlı olabilirsiniz. Sürekli olarak düşündüğünüz bir nesne, sürekli tekrar ettiğiniz ve kendinizi alamadığınız bir davranış ya da kullandığınız bir madde varsa bağımlı olma ihtimaliniz oldukça yüksektir.
Bağımlılıkların içinde en tehlikelisi ve yaşamı en kötü etkileyeni madde bağımlılığıdır. Maalesef başlangıç aşamasında kişiyi depresif ya da hayata karşı hazırlıksız zamanlarda yakalar. Genelde propaganda ile hayata girer. Arkadaş ortamlarında ya da özellikle rahatlama ihtiyacı hissedildiğinde ve kötü tecrübelerin sonunda ortaya çıkan ruhsal boşlukların doldurulması için yaklaşılır. Unutmak, farklı bir dünyayı keşfetmek ve buna benzer farklı düşüncelerin ardından başvurulan tehlikeli ve son derece ölümcül bir eylemdir.
Vücutta ortaya çıkardığı umursamazlık ve cesaret gibi etkileriyle kişiye içinde bulunduğu boşluğu anlık olarak unuttururken diğer yandan da kimyasal olarak kendine ihtiyaç hissettirir. Etkisi geçen her uyuşturucu madde veya alkol ardından bir yoksunluk hissi yaratır ve bu yoksunluk hissi maddeye olan bağımlılığı artırır. Birey kendini kontrol edemez hale gelir ve sürekli ihtiyaç hisseder. Bu şekilde kişide tedaviyi zaruri hale getiren bir bağımlılık yaratır. Birçok madde bağımlılığı ölümcüldür ve sonunda ruhsal çöküntü, depresyon ve intihara teşebbüs hatta intihar arzusu uyandırır.
Bağımlı birey günlük hayatında sevgi yoksunluğu, aile içi şiddet, cinsel taciz gibi şiddet eylemlerine maruz kalmış olabilir ve bu kişide büyük ölçüde açlık hissi doğurmuştur. Genelde sevgi boşluğunu cinsel deneyimlerle ya da bir kişiye karşı aşırı bağımlılıkla gidermeye çalışılan bu bağımlılık, şefkat eksikliğinden ve bu eksikliği en basit söylemle ilişki düzeyinde gidermek isteğinden doğar.
Birçok bağımlı, ileri süreçlerde cinsel olarak duyguları bastırma ve sürekli olarak aynı duyguları yaşama hissine sahip olurlar. Fiziksel olarak duygusal boşluğu gidermek duygusu, sağlıklı bir ilişki kurmalarını imkansız hale getirir ve sonuç olarak depresyon, kişisel bozukluk gibi yaygın bağımlılık belirtilerine sahip olurlar. Ruhsal anlamda çöküntü ve ardından intihar eylemleri artar.
Birçok bağımlılık türü olmasına karşın bunlardan çok azı bilinir. Bağımlılık “onsuz olamamaktır”. Bağımlı birey, kendisi olmakta zorlanan ve tedaviye ihtiyaç duyan kişidir. Her bağımlılık psikolojiktir ve tedavi edilebilir. Hayatınızı daha iyi yaşamak istiyorsanız mutlaka ciddi anlamda yardım almalısınız. Hayatınız değersiz değildir!